Cemil Sarıtaş

Tarih: 23.06.2025 10:01

Otobüs Değil Sanki Hukuksuzluk Tüneli:

Facebook Twitter Linked-in

SAHNE ADI: Otobüs Durağında İnsaf Aranıyor
TÜR: Dramatik Tiyatro
KARAKTERLER:

I. SAHNE – GECE, SEYİR HALİNDE BİR OTOBÜS

(Sahne yarı karanlık. Otobüs koltukları dekoru. Hafif motor sesi duyulur. Öznur, rahatsız edici şekilde arkaya yaslanmış bir koltuğun arkasında oturuyordur.)

Öznur (kibarca): Affedersiniz, koltuğunuzu biraz kaldırabilir misiniz? Dizlerime kadar dayandı…

(Koltukta oturan görünmez; yerine kadın muavin sahneye girer.)

Muavin (sert): Hanımefendi, o koltuk onun hakkı. Nereye kadar yatırmak isterse yatırır. Siz de bu koltuklarda böyle yolculuk ediyorsunuz işte!

Öznur (şaşkın): Sadece birazcık kaldırmasını istedim… Kaba davranmanıza gerek yok.

Muavin (öfkeyle): Şoför Bey! Bu yolcu huzursuzluk çıkarıyor! Gereğini yapın!

(Şoför sahneye girer. Hiç konuşmaz. Elini işaret eder. Öznur’un çantasını getirir. Sahne karanlıklaşır. Motor sesi yavaşça kesilir.)

II. SAHNE – OTOBAN KENARI

(Sahne bir anda aydınlanır. Soğuk rüzgâr sesi. Öznur eşyalarıyla sahnededir. Üzerinde sokak lambasının gölgesi vardır.)

Öznur (telefonunu çıkarır, kayıt alır): Bu yaptığınız insanlık mı? Gece gece beni yol ortasında mı bırakıyorsunuz?

(Muavin sahneye aniden girip elini uzatarak kameraya vurur gibi yapar. Işıklar titrer, kayıt kesilir gibi olur.)

Anlatıcı (sahneye girerek): Ve o karanlık yol kenarında, bir kadın; yalnız, öfkeli ama yılmamış. Bu sadece bir koltuk tartışması değil… Bu, bir sistemin suskunluğu.

 

III. SAHNE – METRO TURİZM GENEL MERKEZİ (ERTESİ GÜN)

(Başta bir masa ve mikrofon. Metro yetkilisi elinde yazılı bir açıklamayla sahneye çıkar. Kameralar ve flaşlar efekti.)

Metro Yetkilisi (rutine bağlamış bir tonla): Yaşanan talihsiz olaydan dolayı üzgünüz. Araç kiralık statüdeydi… Ancak sorumluluk bizimdir. Sözleşme feshedilmiştir. Suç duyurusu yapılacaktır...

(Kelimeleri yavaşlar, sesi yankılanmaya başlar.)

Anlatıcı: Fakat kamuoyu bekliyor: Sadece açıklama değil, hesap. Sadece üzgünüz değil, çözüm. Çünkü bu koltuk davası değil… Bu bir vicdan meselesi.

 

FİNAL – SEYİRCİYE DÖNÜŞ

(Işıklar yavaş yavaş seyircinin üzerine döner.)

Öznur (seyirciye doğrudan): Bugün benim başıma geldi. Yarın kimin başına geleceğini bilemezsiniz. Bu yolda yalnız yürümek istemiyorum…

(Tüm karakterler sahneye dizilir. Sessizlik. Sonra hep birlikte söylerler:)

"Yol açık olabilir ama vicdanınız kapalıysa, hiçbir yere varamazsınız."

 

İstanbul’dan Hatay’a seyahat etmek isteyen Öznur Dinçer’in başına gelenler, şehirlerarası ulaşımda yaşanan ihmaller zincirinin vahametini bir kez daha gözler önüne serdi. Metro Turizm’e ait bir otobüste yaşanan olayda, Dinçer’in ön koltuğun tamamen yatırılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirmesi, trajikomik bir dizi olayı tetikledi. "O koltuk o yolcunun hakkı, ne isterse yapar!" gibi keyfî bir ifadeyle muavin tarafından terslenmesi, ne müşteri haklarına ne de insan onuruna sığar nitelikteydi.

Tartışma kısa sürede büyüdü, çözüm bulunacağı yerde yolcunun hakkı gasp edildi. Şoförün talimatıyla kadın yolcu, eşyalarıyla birlikte otobanın ortasında indirildi. Kameralarla yaşadıklarını kaydetmeye çalışan Dinçer, iddialara göre fiziki müdahaleyle susturulmaya çalışıldı. Bu yalnızca bir yolcunun değil, kurumsal denetim mekanizmalarının da iflasıdır.

Olayın ardından darp raporu alan Dinçer, hem muavin hem de şoför hakkında yasal yollara başvurdu. Ancak olayın bu denli büyümesi, sosyal medyanın gücüyle oldu. Kısa sürede binlerce kişi tepkisini gösterdi, Metro Turizm ise kamuoyunun baskısı sonucu açıklama yapmak zorunda kaldı.

Metro Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Umut Kahraman’ın açıklamasında, yaşananlardan dolayı "üzüntü duyduklarını" ifade etmesi, kamu vicdanını rahatlatmaktan çok uzak. Kiralık araçta yaşandığı belirtilen olayla ilgili, "Yolcu Metro Turizm'den bilet almıştır, sorumluluk bizimdir" demek doğru bir yaklaşım olsa da, asıl sorun bu durumun neden ve nasıl mümkün olduğunun cevabının @Ulaştırma Alt Yapı Bakanlığı @Abdulkadir Uraloğlu tarafındanda  açıklığa kavuşturulmadır.

Araçla yapılan sözleşmenin feshedildiği ve suç duyurusunun hazırlandığı bilgisi verilse de, bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına ne tür yapısal önlemlerin alınacağı hâlâ belirsiz. Tekrarlanan şikâyetler ve benzer vakalar, sektörün yalnızca birkaç personelle değil, denetim eksikliği ve liyakat sorunu ile de boğuştuğunu gösteriyor.

Bu olay, bir kişinin yaşadığı mağduriyetten öte, Türkiye’de toplu taşımada karşılaşılan saygı, güvenlik ve hak ihlallerine dair daha büyük bir resmin parçası. Metro Turizm yetkilileri artık yalnızca açıklama yapmakla değil, kurumsal sorumluluklarını yapısal değişikliklerle yerine getirmekle de yükümlüdür.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —