SHA/CEMİL SARITAŞ ÖZEL HABER

Piserro’nun Kuruluşu ve Büyümesi

• Başlangıç: 1973 yılında Ali Rıza Kısakürek tarafından kiralık bir makine, ütü ve masa ile kuruldu.
• Üretim Kapasitesi: Günlük bin 200 takım elbise ve bin 700 gömlek üretimiyle büyümesini sürdürdü.
• Çalışan Sayısı: 800 çalışanla üretim gerçekleştirirken, deprem sonrası iş gücünü yarıya indirdi ancak istikrarlı üretimine devam etti.

Hayallerin Peşinde Koşmak

• Ankara’da Geçen 11 Yıl: Marka olma hedefiyle 11 yıl Ankara’da kaldı, bürokrasiyle mücadele etti.
• Toplumsal Algı: İlk yıllarında çevresindekiler işine gülmesine rağmen 7 yıl boyunca ailesine bile ancak kabul ettirebildi.

Markalaşma ve Küresel Başarı

• Büyüme Süreci: İşini 12 defa büyüttü, farklı alanlarda yatırım yaparak ilerledi.
• Uluslararası Tanınırlık: 38 ülkede marka tescili aldı, Amerika, Avrupa ve Asya’da satış yaptı.
• İtalyanları Geçmek: Ceket üretiminde kaliteyi artırarak İtalyan dikiminden daha iyisini üretmeyi başardı.

İhracat ve Mağazalaşma

• Rusya’daki Etkisi: Rusya’da 20 mağaza açtı ancak sonrasında mağazaları kapatıp ihracata yöneldi.
• Türkiye’ye Katkı: Koç, Sabancı, Eczacıbaşı gibi iş insanlarını örnek alarak Türkiye’nin değerine katkı sağladı.

Gelecek Planları

• Yatırımlara Devam: Tekstil sektöründe yatırım ve istihdam sağlamaya devam etmeyi hedefliyor.
• Zorluklara Direnmek: Merkezi yönetimle yaşadığı sıkıntıları aşarak tekstil alanında dünya markası olma yolunda ilerliyor.

Bir Hayalle Başlayan Yolculuk

1973 yılı, Kahramanmaraş’ın dar sokaklarından birinde, küçücük bir dükkân… İçeride bir masa, bir ütü ve kiralık bir makineyle işe koyulan genç bir girişimci: Ali Rıza Kısakürek. O günlerde, çevresindeki herkes onun bu cesur girişimine gülüp geçiyordu. “Kahramanmaraş’tan dünya markası mı çıkar?” diyenler çoktu. Ama o, hayallerinden vazgeçmedi.

Zamanla Piserro büyümeye başladı. Kendi diktiği ceketlerin kalitesi fark edildiğinde, Kısakürek’in içindeki umut daha da alevlendi. Ancak hayallerini gerçekleştirmek için Kahramanmaraş ona yeterli gelmiyordu. Ankara’ya gitti. 11 yıl boyunca bürokrasinin kapılarını aşındırdı, ayakkabılar eskitti, defalarca reddedildi ama pes etmedi.

İmkânsız Görünen Başarı

Hayallerini gerçeğe dönüştürmek için önce ailesine, sonra çevresine ve en sonunda ülkesine kendini kanıtlaması gerekti. Yedi yıl boyunca ailesine bile ancak kabul ettirebildi. Ama bir gün, Kahramanmaraş sokaklarında Piserro ceketlerini giymeye başlayan insanlar onun yolculuğunun sadece başlangıç olduğunu gösterdi.

Günden güne büyüyen marka, artık sadece Kahramanmaraş’ın değil, Türkiye’nin de gururu olmuştu. 38 ülkede marka tescili aldı, Amerika’dan Avrupa’ya, Asya’dan Rusya’ya kadar kalitesini kabul ettirdi.

Ama onun gözünde en büyük başarı, tekstilin devleri olan İtalyanlar ile yarışabilmekti. Yıllar süren mücadeleden sonra, ürettiği ceketler İtalyan kalitesini geride bırakmaya başlamıştı. “Hayal ettim ve İtalyanları geçtim” dediğinde, içindeki gurur herkes tarafından hissediliyordu.

İnişler, Çıkışlar ve Devam Eden Yolculuk

Rusya’da 20 mağaza açtı. Ancak o, her zaman büyümeye odaklanmıştı. Zorluklar karşısında geri adım atmadı ve ihracata yönelerek küresel pazarda yerini sağlamlaştırdı.

Deprem felaketi sonrası zor zamanlar yaşadı, çalışan sayısını azaltmak zorunda kaldı ama üretimini sürdürdü. Türkiye’ye değer katan Koç, Sabancı, Eczacıbaşı gibi isimleri örnek alarak, işine daha büyük tutkuyla sarıldı.

“Umutsuz değiliz, yatırımlarımız devam ediyor” diyen Kısakürek, geçmişte yaşadığı tüm zorluklara rağmen yoluna kararlılıkla devam etti.

Bugün, Piserro yalnızca bir erkek giyim markası değil, bir azmin ve inancın sembolü olarak dünyaya açılmaya devam ediyor.