HATAY SAMANDAĞ VAKIFLI KÖYÜNDEKİ DOĞAL GÜZELLİKLERE DARBE

Hatay Samandağ'da Vakıflı köyünde inşa edilecek olan TOKi konutları buradaki kültür, tarih ve doğayı tahrip edecek ve doğal güzelliklere darbe vuracak. Kamulaştırma olur ise Vakıflı köyü ve yöresinde doku bozulacak.

GÜNDEM 2.02.2025 17:20:00 2200

Hatay Antakya Gazetesi haberine göre; Samandağ ilçesine bağlı 130 haneli Vakıflı köyünün TOKİ’nin 6. ve 7. Etap konut çalışmaları kapsamında yüzde 40’lık bölümü kamulaştırılıyor. Bu karar Vakıflı, Hıdırbey, Mağaracık ve Kurtderesi halkı tarafından kitlesel bir toplantıyla protesto edildi.

Vatandaşlar yörede kamulaştırma istemiyor ve kamulaştırma kararının iptalini istiyor. Vatandaşların toplanma amacı tapulu alanları dışında proje yapılması ve tapulu alanlarına dokunulmaması. Gerçekleşen kitlesel buluşmada bu yönde mesajlar verildi.

Samandağ ilçesine bağlı Türkiye’nin tek yerleşik Ermeni köyü Vakıflı’da Pazar günü saat 15:00’de bir araya gelen vatandaşlar ve yöre sakinleri bir basın açıklaması ile tepkilerini dile getirdi. Seslerini başta Hatay valisi Mustafa Masatlı yanı sıra Çevre, şehircilik ve iklim değişikliği Bakanlığına duyurmaya çabalayan halk kararın iptali konusunda ısrar ediyor.

Hatay’ın turizm değeri yüksek en önemli yörelerinden biri olan Vakıflı – Hıdırbey – Mağaracık ve Kurtderesi lokasyonu TOKİ inşaatlarının yapımı gerekçesiyle kamulaştırılmak isteniyor. Edinilen bilgiler ışığında 255 tapulu arazinin bulunduğu bölüm ve 30 hane kamulaşma kapsamında boşaltılacak. Vakıflı Köyü vatandaşları kararın iptal edilmesini isterken, Vakıf avukatları ise konunun uluslararası mahkemelere taşınabileceği vurgusunda bulunuyor.

Kamulaştırma iptal olmaz ise ne olacak?

Antakya Gazetesi haberine göre;Musa dağı etekleri ve Samandağ ilçesi yamaçlarında yer alan Vakıflı köyü Türkiye’nin turizm ve kültür değeri olarak en yüksek öneme sahip yörelerinden biri. Her yıl Hatay’a gelen on binlerce yerli ve yabancı turistin uğrak yerlerinden biri. Vakıflı köyünde tarihi bir kilise, pansiyonlar, köy kahvesi ve kahvaltı salonları bulunuyor. Organik tarımın da yapıldığı Vakıflı köyünde doğal güzellikler tarif bile edilemez. Köyün kadınları dayanışma içinde yerli üretim yaparken likör, şarap ve şurup başta olmak üzere hünerlerini sergiliyor ve elde edilen gelir Vakıflı vakfına gelir sağlıyor. Yörede, Yürüyüş sporları kapsamında spor ve doğa yürüyüş parkuru da bulunuyor. Vakıflı köyü her yıl barış, sevgi ve hoşgörü kapsamında festival niteliğinde şenlikler düzenliyor.

Vakıflı köyünde inşa edilecek olan TOKi konutları buradaki kültür, tarih ve doğayı tahrip edecek ve doğal güzelliklere darbe vuracak. Kamulaştırma olur ise Vakıflı köyü ve yöresinde doku bozulacak.

Yapılan basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi: “ 2 Şubat 2025, Samandağ Vakıflı’dan size sesleniyoruz. Bizler Mağaracık, Kurtderesi, Hıdırbey ve Vakıfköy’de, Samandağ’da yaşayan insanlar olarak tüm Türkiye’ye, dünyaya sesleniyoruz. Bir deprem yaşadık. Adına ‘’asrın felaketi’’ dendi. Yüzbinlerce insanı enkazda bıraktık. Anılarımızı, sevdiklerimizi, geçmişimizi; şimdi de geleceğimizi istiyorlar. Depremin üzerinden iki sene geçti. İki yılın sonunda Samandağ’da binlerce kişi konteynerlarda kalırken, bir ev dahi teslim edilmedi. Barınma, sağlık, eğitim gibi bir çok sorunla boğuşmaya devam ediyoruz. Barınma sorunumuza çare olarak da bir sabah tapularımızı düşürmeyi uygun buldular.Dün, 3 ve 4. etapta Mağaracık’ta komşularımız bu sorunla uğraşırken bugün 11 etaba varan imar planı ile bizim tapulu arazilerimize el konuldu.Bu tapulu alanlarda kültürümüz gereği geniş aileler şeklinde yaşıyoruz.babalarımız,eşlerimiz ,çocuklarımız ailelerinden uzakta(yurt dışında)gurbet ellerde alın terleriyle kazandıkları paralarla bu toprakları aldılar, dedelerimizden kalan tapulardır.bu tapu alanları bir tarih barıdırıyor,etnik bir yapı var,turizm yoludur,gastronemi şehridir,organik tarım yeridir,insanların geçim kaynağıdır bizlerden bu tapuları almak demek bizi burdan sürmek demek,ailelerimizi dağıtmak demek,burdaki doğayı katletmek demek,Biz bu demografik yapının bozulmasını istemiyoruz. Depremin üzerinden iki sene geçti, bütünlüklü bir imar planı konmadı önümüze. Şimdi ise Antakya’nın simgelerinden olan bir bölgeye el konuldu. Bu bölgede Türkiye’deki tek Ermeni Köyü olarak bilinen Vakıfköy de bulunmaktadır. Bu doğamıza müdahale demek, bu çok kültürlü yapımıza müdahale demek, bu yağma demek, şirketlere buraları teslim etmek demek, kültürümüzü yaşamamıza izin verilmemesi demek,Her yeri yıkılmış ve moloz dağına dönmüş şehrimizde tapulu arazileri almayı buraya ev yapmayı planlayanlar şehrimizi bir bütün olarak ele almayı reddetmektedir. Bu müdahaleler geleceğimizi riske atmaktadır. Bizler Kurtderesi, Mağaracık, Hıdırbey, Vakıflı mahallesi sakinleri yani Arap Alevi’leri, Sunniler, Ermeniler, Hristiyanlar, birlikte yaşayanlar olarak yaşamımıza yapılan bu saldırıyı kabul etmiyoruz. Topraklarımızı vermeye hiç niyetimiz yok. Tüm etapların iptal edilmesini ve ihtiyacımız kadar, depreme dayanıklı evlerin yapılmasını, kültürel dokumuzun korunmasını istiyoruz.Ve Etaplar iptal edilene kadar, tapularımız güvence ile bize teslim edilene kadar direnmeye devam edeceğiz. Tüm mahallelerden gelen dostlarımıza, bizler gibi bu mücadeleyi büyüten komşularımıza Türkiye ve dünyadan bizi destekleyen tüm dostlara teşekkür ederiz. Biz kazanacağız, Samandağ kazanacak, Antakya kazanacak! 

El Koymalara Karşı Direniş Platformu”

KAYNAK; https://antakyagazetesi.com