
Gözüm takıldı bir habere… Edirne'de emniyet mensuplarından oluşan bir tiyatro grubu, "Yarınlara Geç Kalmadan" adlı oyunla uyuşturucuyla mücadelede ailenin önemini sahneye taşıyormuş.

Oyunun merkezinde bir lise öğrencisi var: Murat. İlgisiz ebeveynlerin gölgesinde uyuşturucuya sürüklenen bir evlat. Hikâye gerçek kadar sarsıcı, ders kadar etkileyici.

Dedim ki, bu işin arkasında kim var? Müdüre bir göz attım… Karşıma Onur Karaburun çıktı. Sadece bir emniyet müdürü değil, bir toplum lideri gibi. Geldiği günden beri tavrıyla, duruşuyla, halkla kurduğu bağla dikkatleri üzerine çekmiş. Diğer müdürler neden bu kadar geri planda kalırken, bu müdür neden halkın içinde, halkın yanında diye merak ettim. Ve yola çıktım. Edirne'ye doğru…
Bir de ne göreyim… Erzurum'un Emniyet Müdürü Onur Karaburun, Edirne'deki görev süresinde uyuşturucuyla mücadeleyi sadece operasyonlarla değil, sanatla da yürütmüş. Eşi Aynur Karaburun'un öncülüğünde gönüllü emniyet mensupları ve ailelerinden oluşan bir tiyatro ekibi kurmuşlar. Sahneye çıkmışlar. Bir öykü anlatmışlar. Ders gibi, hayat gibi, gerçek gibi…

Bu oyun bugüne kadar on binlerce kişiye ulaşmış. Bir kişiyi bile etkileyebilirsek yeter demiş müdür. Bir Murat'ı kurtarabilirsek, bir evladı kaybetmezsek, işte o zaman başarılıyız demiş. Bu sözler öyle kolay söylenmiş cümleler değil. Bu sözlerin arkasında vicdan var, mücadele var, yürek var.
Şimdi buradan sesleniyorum. Erzurum Valisi Sayın Mustafa Çiftçi'ye, Erzurum Emniyet Müdürlüğü'ne, bu şehrin tüm duyarlı insanlarına… Edirne'de sahnelenen bu oyun, Erzurum'da neden olmasın? Tiyatro ekibiniz var, mensubunuz var, yazarlığınız da vardır. O halde neyi bekliyoruz?
Bu oyun Erzurum'da sahnelensin. Bu şehir de izlesin. Bu halk da düşünsün. Belki bir Murat'ı daha kurtarırız. Belki bir annenin gözyaşını sileriz. Belki bir babanın sessiz çığlığına cevap oluruz.
Onur Karaburun az gözükara değilmiş. Edirne'de yaptığını Erzurum'da da yapar, hatta üstüne koyar. Çünkü bu mücadele sadece sokakta değil, sahnede de verilir. Ve bu mücadeleyi veren emniyet mensupları, alkışı en çok hak edenlerdir.
Bu yazı bir çağrıdır. Bir istektir. Bir umuttur. Ve bu umudun adı: Onur Karaburun'dur.